Bankacılık sektörü başta olmak üzere Türk şirketleri kriz yönetiminde oldukça deneyimlidir. Finansal hizmetler sektörünün başı çektiği risk Yönetim uygulamalarında, özellikle son dönemde diğer sektör oyuncuları da kurumsallaşmalarının önemli bir aşaması olan entegre risk Yönetim kültürünü uygulama çabası içerisindedirler. Dünya ile rekabet edebilmenin ötesinde iş dünyasında daha çevik olmak, daha dijital olmak ve veri odaklı stratejik kararlar alabilme metotları geliştirebiliyor olmak artık hayatta kalabilme meselesidir. Büyük holding kuruluşları başta olmak üzere neredeyse tüm şirketlerin gündeminde “dönüşüm” en kritik ajanda maddelerinden biridir. Bu dönüşümde, şirketlerin dijital teknolojiler departmanlarına ve insan kaynağı departmanlarına çok iş düşmektedir.
Şirketleri daha çevik hale getirmenin en temel unsurlarından biri yönetişim sistemlerin daha çevik hale getirmekten geçer. Bürokrasi ile şirketi zarara uğratabilecek kayıpları önleme amaçlı kontrol aktiveleri arasında bir denge inşa edilmesi gerekmektedir. Bilişim firmalarına özenen kimi sanayi şirketleri, değişim parolası ile kurumsal yapılarını darmadağın edip kontrolsüz bir yapı ve kaos inşa etmişlerdir. Bunun örneklerine de şahit olunmuştur. Şu unutulmamalıdır ki ne finansal sonuçlar ne de dijital olma hedefleri şirketlerin odağını asıl olması gereken, insan temasından uzaklaştırmamalıdır. Her türlü finansal kriz veya teknoloji krizi atlatılabilir ama kültürel krizleri şirketler atlatamaz. Dolayısıyla insan odaklı yaklaşımlar ve yalın organizasyon yapılarının oluşturulmasın İnsan Kaynağı yönetimi her zamankinden daha stratejik ve kritiktir.
Rekabetin gittikçe daha acımasız olduğu bir dönemde, teknolojik gelişmelerin daha erişilebilir ve parayla satın alınabilecekken, insan kaynağının yönetimi, teknik olmayan sosyal beceri ve yetkinliklerin istihdam edilmesi çok daha kritik bir risk haline gelecektir.
Böylesine kritik bir misyonda, şirketlerin insan kaynakları departmanlarının yönetmesi gereken ana riskler;
Şirket stratejisine uygun olarak, etkin ve efektif görev dağılımları ve rol tanımlarının inşa edilmesi. Görev tanımları ve rol bazlı performans kriterleri ve KPI setlerinin örtüştürülmesi..
Yetenek bazlı işe alım ve terfi.
Şeffaf ve adil performans yönetimi ve prim sisteminin kurulması.
Orta ve uzun vadeli stratejik planlara göre insan kaynağı tasarımı ve eğitim sistemi.
Stratejik hedefler doğrultusunda kültür değişim yönetimi ve politik nötr iş ortamının sağlanması.